Ana içeriğe atla

Sömürgecilik Nedir ?


   Bunu anlamak için öncelikle Sömürge kelimesi anlamamız gerekmektedir. Günümüzde farklı kaynaklarda farklı tanımlamaları mevcuttur kısaca özetlemek gerekirse; iç işlerinde özellikle siyasi ve ekonomi alanında dışarıdan bir ülkenin kontrolünde olan yönetimler sömürge olarak kabul edilmiştir. Bu durumda sömüren ülke sadece ekonomik değil siyasi anlamda da çıkar kovalamaktadır. Sömürgecilik ise sömürge anlayışını kabul etmiş bunu destekleyen yönetim şeklidir.

     SÖMÜRGECİLİK DENİNCE AKLA NE GELMELİ
   **En başta şu unutulmamalı sömüren devlet sömürülen devletin üzerinde hak sahibidir, kendini hak sahibi görür.
   **Sömüren devlet, sömürdüğü devletin vatandaşlarına dini ve kültürel açıdan baskı uygulayıp, manipüle etmeye çalışabilir. Bunun sebebi gelecek nesilleri tamamen kontrol altına almaktır.
   **Sömürgeci devlet, sömürdüğü devletin pazar faaliyetlerini, iş gücünü ve kaynaklarını kontrol altına alır bir nevi ona el koyar.
   **Sömürgeci devletler kendilerine nazaran daha ilkel olan sömürdükleri toplumları refaha ulaştırmak için baskı altına aldıklarını söyleyerek dünya kamuoyunda iyimser bir hava yaratmaya çalışırlar.
   **1870 yıllarında endüstrinin gelişmesi ve bunu takip eden sanayi devrimleri güçlü devletleri sadece ekonomik fayda için sömürgeciliğe itmiştir.

Sömürgeciliği Anlatmaya Çalışan Görsel


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Benito Mussolini (1883 - 1945)

Avrupa'da faşizmin kurucusu olarak tanınan ve ilk faşist lider Benito Mussolini, 21 yıl boyunca İtalya'da faşist diktatörlüğünü devam ettirdi. Kendi ülkesinde basını yasakladı ve rakiplerini ezdi. Alman müttefiki olan Adolf Hitler için ilham kaynağı oldu. Bir demircinin ve öğretmenin oğlu olan Mussolini, dikbaşlı bir çocuktu. Sınıfında ki öteki öğrencileri kalem çakısı ile yaraladığı için okuldan atılmıştı. Mussolini 19 yaşında askerlikten kaçmak için İtalya’dan ayrıldı ve İsviçre’ye yerleşti. Daha sonraki yıllarda İtalya'ya döndüğü zaman sosyalist gazetelerde kendine iş buldu. Kapitalizmi eleştirdiği yazılarında abartı bir üslup kullanarak ün kazandı. İlk başlarda İtalya'nın 1.Dünya Savaşı'na katılmasına olumsuz bakarken tavrını değiştirdi ve 1916 yılında savaşın büyük bir destekçisi oldu. Bu nedenden ötürü sosyalist partiden atıldı. 1904 yılında Mussolini'nin başkanlığını yaptığı faşist parti kuruldu. Parti İtalyan gazileriden büyük ilgi ve destek gördü. İş

11 Mart- Didier Drogba

     Didier Drogba Kimdir    Didier Yves Drogba Tebliy 11 Mart 1978 tarihinde Fildişi Sahilleri’nin Abidjan şehrinde dünyaya gelmiştir. Didier Drogba profesyonel futbolcu kariyerinde forma giydiği bütün takımlarda 1.88 m boyunda ileri hatta gözünüz kapalı ilk 11’e yazacağınız, forvet oyuncularından biri olmuştur.     Drogba son zamanlarda Afrika futbolunun yetiştirdiği sayılı değerler arasında kabul edilmektedir. Profosyonel futbol hayatına ülkesi Fildişi Sahilleri yerine Fransa’da başlamış olan Drogba Fransa’nın 4 farklı kulübünde altyapı eğitimi almıştır.1989-1991 Abbeville,1991-1993 Vannes, 1993-1997 Levallois, 1997-1998 Le Mans kulüplerinde altyapısında forma giymiştir.Başarılı bir altyapı sürecinden sonra 1998 yıllında profosyonel olmuştur.20 yaşında profosyonel olan Drogba ilk resmi mukavelesini altyapısında formasını giydiği Le Mans ile yapmıştır.1998-2002 arasında burada 64 ulusal lig maçına çıkan Drogba 12 kez fileleri havalandırmıştır. 2002 yılında ayrılma karar

Diktatör

      DİKTATÖR NE DEMEK         ** Latince kökenli bir kelime olum emir veren anlamında kullanılmıştır. Fakat TDK tüm siyasi gücü elinde bulunduran kişi olarak tanımlayıp dilimize uyarlamıştır.    ** Yönetimin tek kişinin elinde olmasına diktatörlük denmektedir. Tüzel bir kişide değil gerçek bir kişide tüm güçlerin vücut bulmasıdır.       Diktatörlüğün Tarihi     **  Tüm yetkilerin bir kişinin elinde toplanması tarihte ilk kez Roma İmparatorluğunda ortaya çıkmıştır. Tarihin bir çok sahnesinde önümüze çıkan Julius Sezar bilinen ilk diktatördür.      ** Roma İmparatorluğu tarih açısından bize bir çok şey katmıştır, politik hukuk bunların başında gelmektedir. O dönem ki Sezar yönetimi geçici süreliğine üstüne almış senato da bunu desteklemiştir.   ** Günümüze gelene kadar diktatörlük  şekil değiştirmiş artık demokratik seçimlerden veya senatodan eser yoktur.  Diktatörlüğün  hüküm sürdüğü topraklarda göstermelik tek partinin katılımı ile seçimler yapılmaktadır. Francisco